Perşembe, Şubat 08, 2024

Elbet gelecek güzel haberler 

Sunaklar sunulacak dipsiz kuyulara

Söz kendini muhabbete bırakacak

Parlayan gözlerin sarhoş ediciliğinde

Tüm kötü duygulara uzak olunacak

Sevdiğim anların ellerinde büyüyerek

Yasak olmuş olsa da tüm seviler

Haklı kılacak kendini kalbin en derinlerinde

Acı çekmeyi öğrendiğim kitaplardan

Yaralarımı sarmayı da öğrenir miyim?


Pazartesi, Şubat 05, 2024

orada uzak yakada

bir kalp anıyor tarihini

kuşku duymayan bir gerçeklikle

anısızlık biriktiriyor hayallerinin aksine

suratında bir soğukluk beliriyor

ne de olsa uykusu gelmeyecek öyle hemen

vahşi güvercinler uçuşacak sayılmaya değer

tutsağı olduğu düşünceler

şefkatle yaklaşmayacak

yaraları vardır hayatın diyor içindeki ses

yaraları vardır

duayla bulanmış yaraları

yaralanmaktan matuf gölgeleri

Cumartesi, Şubat 03, 2024

umutsuzluğa yer yok dehlizlerimde

ne de olsa ben her güzel ağacı yanlışlarıma benzetiyorum

ona sıkı sıkı sarılıp ömründen ömür alıyorum

durup durup ayırıyorum gökyüzündeki yıldızları

bir yer tasarlıyorum

sonsuzlukta 

gölgesinde serinleyen ben

çamurla karışmış ayaklarımla

gömemedim kendine bakan yüreğimi

gidip döndüm öğrendim

nergis kokularının olduğu yerlerden

uzaktan geçen gemilerde kim var diye

düşlüyor buluyorum gözlerimi

ellerim boş

soğuk akıyor kanım

ağzımdan kelimeler çıkmaya tembel

canım sıkılıyor

yüzüm yüzünü arıyor

bu dünyanın hengamesinden arınmış bakışlarını

ırmaklara bakıyor

bir af diliyorum tanrımdan

bir yudum su içmek, bir dua etmek

ve sonra bir lokma ekmek

ve sonra üç beş kürek toprak

değişiyor sensizliğin halleri

bazen ağır geliyorum kendime

yolda yürürken ya da koltukta otururken

sensizlik bir yokuş kendime çıktığım

acımı yaşamak için

öfke mi? öfke neyi bastırır

hangi kaderi yansıtır

birbirine değemeyen iki diz

çiçekli yolda hiç yürümeyen iki ayak

imtihanın böylesi varken yok dayanak

madem herkesin bir derdi var

benim ki...