Cuma, Mart 20, 2020

Adam


Bu ne korkaklık! 
Aymazlarla dost olan adam
Hani bir fırt çektiğin sigarandaki duman
Bıçağının bileklerine emaneti 
Bir yüktür yaşamak bu fıtratta
Anlamasan da 
Kırmamak lazım hayatı değil mi?

Uzakları yakın eden bir toplumun vechi
Gidiliyor ama varılamıyor
Mevsimlerde ve hava durumlarında
Küresel ısınma görünmüyor
Kalbindeki soğumayı es geçersek
Kantarın ucundaki adamda korkuyor bu durağanlıktan
Ya ne olacak? Diye soruyor saat başı kalfasına
Kalfa bu,
Bilseydi kalfa kalmazdı
Tüm bu sorulara akıl erseydi
İnsanda kafa kalmazdı

Gecenin bir büyüsü var
Bunu biliyor olmalı fahişeler ve taksiciler
Sararan yüzler endişe içinde
Hayran ve korkak bakıyor adam 
Ne yapmalı, nasıl yapmalı? Diye soruyor kendine
Söz geçiremiyor kendine bildiği şeylerle. 
Söz bitiyor
Adam kalıyor
Adam kalakalıyor
Yaprak
Kımıldamıyor.

Çarşamba, Mart 18, 2020

Bıçak


Selam söyledim işte selamlaşamadığıma
Uykumu böldüm ve sevdim
Saat tam üçü gösterirken
Terledim, terim katıştı uyuşukluğuma
Bereketli gecelerden geçtim
Sobaların alevlerinden ve tek kişilik kanepelerden de
İpeklerin kozasından
Hanların kapısından da.

Yumrulardan şifa diledim
Saleplerden ve ıhlamurlardan
Allah'a havale ettim ve gittim
Saat tam üçü gösterirken
Sayıkladım saydıklarımı
Korktum, tüylerim diken kaygılarıma
Ertesi gün dedi şeytan
Kork işte yarından
Bu olmuyor böyle besbelli
Kork!
Umudunu kesenlerden ve umut kesilenlerden de.

Pazar, Mart 15, 2020

Bir Kıyamet Alameti Olarak Ben


Sevdim toprağımı seçmeden
Nalburlar doğurdu şehirlerimi
At arabaları ve yularlar
Takıldı peşime
Her şeyden biraz biraz okudum
Azca dirildim
Zamanı tanrı yaşar dedi atalarım
İnsanlar
İnsanlar ölmek için doğar

Aşıma acılar doğradılar
Haklı bir isyanın gebeliğindekiler
Ben toprağıma iman ettim
Kahve kokusuna ve portakal çiçeklerine
Biraz ekmeğe semirdim kuru
Heybemde çokça hayaller
Üstte mavi gök dediler, altta yağız yer
Yaratıldım çamurdan bir ikindi vakti

Üzülmek isyandandır
Kalbe yaramaz
Akşam üstü yürüyüşleri
Ve batışı güneşin oysa
Hatırlatır nefes almayı derin
Bir uykudan uyanır
Mavi gökte yere çalınır
Şehirler de katışır birbiriyle
Zaman dediğinde saatlerde şaşar

Cumartesi, Mart 14, 2020

Tahtalarda Yakarış


Tahtalara oturmuşuz üşümeyen günlerde
Yanına bir benzemez gibi sığınmışım
Şaşkınlıkla izlerken olan biteni
Filizlerde ismin dirilmiş
-Bu bir mucize-
Kabuklarım bağlanmış sonra
İçi dolmuş, dolmuş ve boşalmış birden
Gizliden gizliye söylemeyi unutmuşum
Yıllar oldu kendimde seni saklamışım

İnsansızlık insaf etmiyor
Hep o insanı ararken
Sen oysa insanlardan bir insandın
Bir nisanda
Yakararak dualar ediyordum
“Nolur” demekle başlıyordu her şey
"Olmuyormuş" dediğinde bitiyor
Olmazmış bunu söylemeyi unutmuşum
Yıllar oldu kendimde seni saklamışım

Çarşamba, Mart 11, 2020

Olası Bir Dünya Gününe Yakarış


Kalbi kırıklar burada
Maviyi sevenler ve yeşil giyinenler de
Elini zeytinyağlı sabunla yıkayanlar ve namazdan önce abdest alanlar da
Allaha inananlarda burada
Şeytana sövenlerde

Şehirler korkuyor ikindilerde ve iş çıkışlarında
Yorulanlar ve özleyenler
Baharı yaşamaya çalışıyor
Artık rengi solmuş fotoğraflarda
-Dijital çağda fotoğraflar solmasa da-
Hayata tutunan bir iki papatya
İşe koyuluyor güneşle
Caddeler ve sokaklar daha çok parke taşı ve daha az insan
Yollar endişeli

Allahı bilir ve tanırlar
İddia kuponlarını ve at yarışlarını da
Günahı ve sevabı da bilirler
Rakıyla rokanın anlamsız kafiyesini de
Herkes her şeyi çok anlarken
Bir derin nefes alıp vermekten mahkum
Tutsak olunmuş işte inandıklarına

Tükenmez kalem son kullanımda
Kağıt denilen sanki son kalan papirüs
Katlanılan bir çağ bu
Yaşamaktan çok
Beklenilen

Gökte yalandan bir renk çemberi
Astroitler ve dünyayı teğet geçenler
Küçüklüğüne dalalet insanın
İşaretler içinden bir fişek
Sabırsızlanıyor
Tütün saranlar
Allah’a dua edenler

Pazar, Mart 08, 2020

Bir Bahar Rapsodisi ve Unutmamazlık Üzerine


Kulaklarımda eski bir tını
Bir anıdan geriye kalan
Sıkılmış bir halim vardı oysa
Biraz yorgun ve memur
Dedikodularla işim olmazdı
Çünkü benzemezdi yüzün eskimeyenlere
Yüzün diyorum
o ne ihtişamlı coğrafya

Şimdi bahar ve papatyalar
Bir bukle gül kokusu ve yanılmalar
Postalanmamış mektuplara ekleşip
Kuytularda kaldı şimdi ihtiraslar
Ama bir sevinç sebebidir her ne olursa olsun
Kapının ansızın vurulması yalnızlığa
Kısadır ömür ve kelebekler
Bunu öğrendik hayattan anca
Hatırladıklarımız arasından.