Perşembe, Aralık 15, 2016

Ankara

Yine Ankara'nın soğuğu çağırıyor beni
Kalbine kalbine
Unutmadım eksi altıydı bir öğle vakti
Sokaklar yokluğu oynarken
Beyaz pardösülere bürünüyordu sokaklar
O ara
Otobüsten inişime en çok ceketim kızmıştı
Titreyen bedenim ona ilişip
Beni çekiştirirlerdi

Bahtsızdım belki
Ne zaman Ankara'da olsam hava buz keserdi
Keçiören'de, Mamak'ta, Çankaya'da
Ha bazen Balgat'ta ısındığım olurdu ki
Aştinin o demir banklarında uyumuşluğumu hatırlardım
Hanutçuları vardı bir yere gitmekten son anda vazgeçiren insanı
Ben o yüzden o soğuklarda elimde bavulla çok gezdim

Mevsim değişti, temmuz oldu
Ben Ankara'yı o zaman daha iyi tanıdım
Soğuk, uzak ve elveda şehriydi
Kışı yaman soğuk, yazı yakıcı soğuktu
Kalbim deyse süpernova patlardı sanki
Biliyordum,
Yokuşları vardı kahve fallarında da çıkan
Yok oluşları gerçeğe çıkan.



Not: Bir gece vakti Ankara'yı yazacağım aklıma gelmezdi. Neyse bekle beni o vakit.