Çarşamba, Ekim 29, 2014

Lamba ve çay süzgeci

Milano'dan Napoli’ye birden ışınlanan genç kendini yeni yapılan fünikülervari  tramvayın tamda yanında buldu, ancak olan oldu ki oraya gelmesiyle tramvayın hareket etmesi bir oldu. Ne de olsa 90da gol yiyen takımları, tek maçtan yatan kuponları , o çok almak istediği ürünü indirimin son günü stoklarda tükenenini hayatının tam merkezinde bulunduruyordu genç. Hayat değişkendir, biliyoruz, muhtemelen gençte biliyor.  Birden beliren ikinci tramvay sanki bagajı açık station wagon araba kasasının açılması gibi açıldı ve bir hamleyle kendini oraya attı. Bavulların, çantaların, envaı çeşit malzemenin bulunduğu yerin  kargo tramvayı olduğunun farkına vardı. Akabinde "indirin beni" diye bağırdı. İsteyerek binilen yanlış araçlara indirin demek! İlk durakta indi, peki kargo tramvayların durur mu duraklarda? İndi ve anlamsızca önüne bakarken birden arkasında o beyaz montlu kızı gördü.
-Aaa sen?
-Evet ben
-Neden?
-Bilmem
-Neyi?
-Kötüyüm
-Sebep?
-Beni en zor anımda bıraktın
Anlamsız sorular, istenmeyerek verilen cevaplar neden hep kısa olur? Matematik gibi mi? En zor soruların cevabı neden çoğunlukla sıfır ? Genç kim olduğunu anladığı kıza doğru ama ufağa doğru bakış atarak:
-Yanılmıyorsam sen beni terk etmiştin.  Zihnin bir tür yanılsamaya bürünmüş herhâlde.
-Bilmiyorum alkolün etkisinden olabilir.
-Alkol mü? Sen içmezsin ki?
-İçmezdim, ancak girdiğin toplumda herkes içiyorsa pekala sende içkiye o kadar kötü bakmıyorsun.
-Yani herkesin yapması bunu legal hale mi getirir?
-Yalnızdım ve ona ihtiyacım vardı işte.
-bildiğim kadarıyla orada yalnız değildin.
-Madden evet, ruhen çoğu zaman ki gibi yalnız.
Maddi anlamda kim yalnız kalabilir? Manen hangi yalnızlık önlenebilir?
-Seni özlemişim
-Bende seni özlemişim, ama anlamsızca.
-Amadan sonraki kelimeler esas maksat değil mi?
-Amadan sonraki kelimeler mazerettir.
Sessizliğin hayata mazeret olduğu durumlara dünya çok defa şahit oldu, işte şimdi tam da o anlardan birinde;
-Peki çocuk? Neden hala yok?
-Olmuyor
-Nasıl olmuyor?
-Komplike sağlık sorunları ve alkolün etkisiyle vücudum olağanın dışına çıkmış. Biliyorsun uzun zamandır tedavi oluyorum
-Tıp beni bazı konularda ikna etmiyor.
-İkna etmesine gerek yok zaten direk sonucu söylüyor
-Ne bileyim bu işler tek taraflı olmaz ki biliyorsun
-Ama yapılan testler tek taraflı biliyorsun
-Düşünceler gibi desene.

Sonra Alaattin’in sihirli lambası gibi bir lamba, kız lambanın içine girdi, genç desen demlikte çay süzgeci, ortalık aydınlandı, çay süzüldü.

Pazartesi, Ekim 27, 2014

Doğdum


bir yoktum
bir doğdum
birden
şaştım
99 sıfatında ne varsa
hepsinde yok oldum

bir baktım
hep kandım
doğruldum
doldurdum
yaşlanmaya değer ne varsa
hepsinde yok oldum

Cumartesi, Ekim 18, 2014

Arabesk

Mahcup ellerde titrek bir heves,
Kursaklara tıkanıp kalan
Ta uzaklardan uçuşup gözlere akan
Bad-ı şimali, yarım kalan nefes

Ne diyor kahin;

Doğdu ve öldü
Hayat dibi derin okyanusun galyotu
Terk edemiyor diyarları
Acaba bir umut
Kaçılır mı o son filikayla
O son okyanuslara
Akabinde
Kurban mı edilir kavuşmalar

Derinden bir "Ah!", bir soru,
Bir şey diyemiyor kahin,
Gelir mi?
Gelecek elbet yaşanacak gün,
Biter mi?
Bitecek elbet ahbes özlem

Genç ve Köylü

Köylü denince gelmiyor akla
Yirmisinde bıyığı terleyen
Yiğit mi yiğit delikanlı
Oysa en çok o çalışıyor
Massey Ferguson 79 model traktörün üstünde
Pıynar dalından küreğin sapında
Yağmur sonrası toprağın kokusunda

Köylü deyince, yaşlı omuzları çökmüş
Hani hep, hatta yaz kış
Oduncu gömleği giyen o adam
Hani sanki,
Bir harabe geliyor akla
Bitmekle tükenmek arasında tartılan
Okul duvarlarında yazan,
"Köylü milletin efendisidir" sözüne binaen
Efendi,
Efendi hiç genç olur mu efendi?