Perşembe, Mayıs 16, 2019

Hayattayım


Susmak zaten ölümün bir diğer şekli değil mi? Artık söyleyecek sözü olmamak, yeni şeyler söyleyemeyecek olmak ölüm değil de nedir? Öldüm mü? Hayattayım.
Uzun zaman oldu, satırlara ihtiyacım olmadığı kadar sözcüklere kendimi yakın hissediyordum. Ama ne vakit mevsim mayıs olsa, ben susamam. Aylar içinde bu ayın, mevsimler için ilkbaharın yeri hep başka değil midir? İlkbaharın sonbaharı olan bu ay, dirilişin olgunlaştığı, başakların buğdaya oturduğu, benim artık kısa kollu tişörtlerle sokağa çıkabildiğim zamandır. Başaklar buğdaya oturmuş derken buradan Akdenizli olduğum sonucuna ulaşabilirsiniz, ne de olsa sürekli kendinden sırlar vererek açık eder zihnindekileri. Ben sırlarımı açık ettiğim zamanlardan, sırlarımı kendime gömdüğüm zamanlara geçeli çok oldu. Artık sırlarım yanı başımdan ayrılmayan yaverim gibi. Hani onlar olmasa bir elim eksik, bir ayağım aksak gibi. Güzel şeylerin sırları, uzun hikayelerin özeti, yaşanmış anların hayali, yaşanacakların özlemi, yaşanmamışların kahrı, hemen hepsi aynı cenderede, aynı derecede, aynı zihinde ve aynı kalpte.
Zulüm nedir? Zulüm yakın hissettiğinin sana uzak olmasıdır, burada mesafeler önemli değildir. Mesafe dediğin günle aşılır, çünkü güneşin doğup battığı yerde umut hep vardır. Zulüm nedir? Zulüm güneşin doğup battığı yerde billur olmayan bir sesle, dahası çekingen ve soğuk bir hoşça kal demektir. Hem de hiç hoş kalmayacakken. Ormanların sesleri, kuş sesleri asla hoşça kal demezler. Çünkü kuşların ve kelebeklerin her daim her mayıs yeniden doğumu gelir. Hoş bulduk derler yeni zamana. İşte ben böyle bir zulmün içinde kıvranırken, cevabın bildiğim soruların cevabına kendimi ikna edemiyorum. İşte daha iyi kavrıyorum artık bilmekle/kabullenebilmek arasındaki farkı, imanla ibadet arasındaki ilişkiyi.
Şimdi yazılara uzaklaşmış benden geriye ne kaldı diye merak ediyorum. Kendimi ne çok merak ediyorum, ne de olsa bazen kendi saçmalıklarıma kendim bile inanamıyorum. Teptiğim fırsatlara, ucundan kaçırdığım sokaklara ve kendimin bile inanamadığı saçmalıklarıma. Eh biraz da böyle biriyim. Gece geç oldu, devamı gelecek, şimdilik hoşça kalın. Mevsim mayıs dediysek söz burada bitmeyecek elbette.