Susmak zaten ölümün bir diğer şekli değil mi? Artık
söyleyecek sözü olmamak, yeni şeyler söyleyemeyecek olmak ölüm değil de nedir?
Öldüm mü? Hayattayım.
Uzun zaman oldu, satırlara ihtiyacım olmadığı kadar sözcüklere
kendimi yakın hissediyordum. Ama ne vakit mevsim mayıs olsa, ben susamam. Aylar
içinde bu ayın, mevsimler için ilkbaharın yeri hep başka değil midir? İlkbaharın
sonbaharı olan bu ay, dirilişin olgunlaştığı, başakların buğdaya oturduğu,
benim artık kısa kollu tişörtlerle sokağa çıkabildiğim zamandır. Başaklar
buğdaya oturmuş derken buradan Akdenizli olduğum sonucuna ulaşabilirsiniz, ne
de olsa sürekli kendinden sırlar vererek açık eder zihnindekileri. Ben sırlarımı
açık ettiğim zamanlardan, sırlarımı kendime gömdüğüm zamanlara geçeli çok oldu.
Artık sırlarım yanı başımdan ayrılmayan yaverim gibi. Hani onlar olmasa bir
elim eksik, bir ayağım aksak gibi. Güzel şeylerin sırları, uzun hikayelerin
özeti, yaşanmış anların hayali, yaşanacakların özlemi, yaşanmamışların kahrı,
hemen hepsi aynı cenderede, aynı derecede, aynı zihinde ve aynı kalpte.
Zulüm nedir? Zulüm yakın hissettiğinin sana uzak olmasıdır, burada
mesafeler önemli değildir. Mesafe dediğin günle aşılır, çünkü güneşin doğup
battığı yerde umut hep vardır. Zulüm nedir? Zulüm güneşin doğup battığı yerde billur
olmayan bir sesle, dahası çekingen ve soğuk bir hoşça kal demektir. Hem de hiç
hoş kalmayacakken. Ormanların sesleri, kuş sesleri asla hoşça kal demezler.
Çünkü kuşların ve kelebeklerin her daim her mayıs yeniden doğumu gelir. Hoş
bulduk derler yeni zamana. İşte ben böyle bir zulmün içinde kıvranırken, cevabın
bildiğim soruların cevabına kendimi ikna edemiyorum. İşte daha iyi kavrıyorum
artık bilmekle/kabullenebilmek arasındaki farkı, imanla ibadet arasındaki
ilişkiyi.
Şimdi yazılara uzaklaşmış benden geriye ne kaldı diye merak
ediyorum. Kendimi ne çok merak ediyorum, ne de olsa bazen kendi saçmalıklarıma
kendim bile inanamıyorum. Teptiğim fırsatlara, ucundan kaçırdığım sokaklara ve
kendimin bile inanamadığı saçmalıklarıma. Eh biraz da böyle biriyim. Gece geç
oldu, devamı gelecek, şimdilik hoşça kalın. Mevsim mayıs dediysek söz burada
bitmeyecek elbette.