Yolu uzun
Gökyüzünü
sevenlerin
Korku
yürekten silindi mi bir kere
Bir yalnız
adam seğirir orada
Ay
aydınlatamasa da Tanrısını
Bir doğum
gerçekleşir
Topraktan
biten
Taşlar gizler
olan biteni
Çünkü ses,
kulak verdiği vakit yeryüzüne
Katlanması
zor bir hal alır
Dertle
yüklenen omuzlar
Kıvrak bir anlayıştır
kabrin sunduğu
Gemilerin adandığı
gibi dalgasız denizlere
Geçiverir
tüm ihtişamıyla göz önünden
Fakat göz
nasıl görmez?
Kanamış
kanatları Zümrüdüanka’nın
Damlaları
saçılıyor yeryüzüne
Ve bereket
dilenen insanlara
Kavrayışını
yitirmiş bir umut diriliyor
İki bulut
arasından