Perşembe, Eylül 29, 2022

Düşkün

Hayatın işe yarayan yanları elinden tutar yangınların

Kibrit çöplerinden gemiler limana döner

Her heyecan buluşur soluk soluğa ilk anla

Çiçekleri sürükleyen bir kavga ile

Kalbimin içinde mavi olmayı seçer

Yalnızlığın düşkünü değilim oysa

Bulutlar görünmüyor ufkun berisinde

Kavrayışın berraklığı masallarda

O basit sorunun bile yeri yok hayatımda

“Neredeyim?”

Çarşamba, Eylül 28, 2022

Yol

Uzakları düşünerek geçti yalnız günlerim

Yağmurlardan gençti gözyaşlarım

Geceleri bitirdim doğmayacak mı dediğim güneşle

Suları kadehimde susturdum

Gözlerim puslu ve kadere küs

Solsa da ellerim zemheri soğuğunda

Haykıracağım yitik yanlarımı

Sessizliği taşımak çok ağır geliyor omuzlarıma

Yine de bir ucunda gülümseme var yarınların

Bildiğimse kendime çıkan yokuşlar

Yolun sonunda bir kapı gülümsediğim


Pazar, Eylül 25, 2022

Kuytu

Kuytulardan gayya kuyusuna giden kalbim

Yangınları büyütüyor avuçlarında

Suskunluk geceleri bir zehirdir içtiğim

Çekip kendimi vurduğum rüyalar

Hicranın anlamını kaybetmiş gözlerimde

Kayıtsız kaldı bahtım kurşun döktürmedim diye

Sularım soğuktu sellere vurgun

Tan yeri ağarmadan aldığım yollar patika

Kemiklerim sızlamadan ağlamayı unuttum

Çığlıkları böceklerin

Tırmalamadan sessizliğimi

Sökülen şafaklardan

Ufukların kızıllığına olan yolcuğum hiç bitmedi

Acıyla ve aşkla tutunduğum

Damıtır kederlerden kaderimi

Benden geriye kalan bir duman

Yüreğim cehennem, yüreğim lal

Dağlara mı çekildi cennet

Pazartesi, Eylül 19, 2022

Savaş

Yol

Ne çok yürüdüm

Geriye dönemem

Kurtuluş reçetelerimi yırttım lokmanın geçtiği köprüden

Suyunu içsin diye tüm alem ey Rabbel alemin

Nehirleri coşturur mu damarından akacak olan

Biraz ihtiyar çokça yetişkin terli bir gömleğe takılı kalmış

Göğsümde daralan bir gençlik ölüyor

Ahali hakkımda olur olmaz laflar ediyor

Kahvehanelere ve sandalyelere lanet okuyorum

Her keşif hemen eskiyor nede olsa ekranlara düşünce

Kokular rayiha olmayı unutmuş gibi

Münakaşa halinde sanki fesleğenler

Bir harp daha yaşanacak bu besbelli

İyi insan olmak yine gündeme gelmeyecek o da belli

Ama kahraman lazım bizlere sur üflenmeden

Ve hainler gerekli

Yüceliğimizi sınadığımız

Asla büyümeyecek olanların omuzlarında tekbir getirenler

Lavanta bahçelerinde anmalar gerçekleştircek

Hayallerimizle satın aldıklarımızla

Ve ben tüm ideolojilerden  çok daha korkuyorum

Ruhu çözünmüş bir adam olarak kalmaktan 


Pazar, Eylül 18, 2022

İşaret

Derdimle dertleştiğim zifiri karanlıklarımı aydınlığa çıkaranım

Gözyaşlarım boş bir akış değildir sırıtmaz bu yaşam sevincinin çıngıraklı hengamesinde

Amel etmedim hiç bir inanmadığıma, ben nehirlere inandım suların çeşmeye inandığı gibi

Dünyaya dalıp gitmiş ışığa hasret dar penceremi geniş ettim hayallerle

Ruhum hendese hesaplarına dalıp çıkmayan bir terazi oldu da kafamı kaldıramadım gerçeğe

Bedenim rus ruleti oynamaya hevesli değildir gençlik yıllarından beri

Bakma bana öyle ıslıkların gölgesinde gölgelenen korkusuz adamım ben

Bir işaret bekliyorum uzaklardan, buralar çok köylü

Tek gözüm görmüyor seçemiyor ağaçları selvi mi kavak mı?

Ağaçları, ormanları, böğürtlenleri ve arıları boş ver

Yaşamak çetrefil bir güzellik başımda dumanlanan


Zikir

Kapıyı çalan ufuklar

Doğuruyor her sabah güneşi

Kızıllıkla boyanıyor düşünceler

Efkara giden yollar uçurum

Adımlar koşar

Uzun süren yolculuklar

Demirliyor açıkta

Lodos mu karayel mi bu yüzüme çarpan

Ben neredeyim?


 


Akşamları şarkılar söylüyorum

Atların yelelerine ve dört nallarına

Kalbimin ömrü uzuyor mısralarda

Yoğuruyorum yalnızlığı

Sonra gitmeyen mektuplara bir yenisini ekliyorum

Ne de olsa kimse mektup beklemiyor artık

Postacılar bile

Ama ben durup durup geçmişi anıyorum

Benliğime mıhladığım yüzlerle zikir çekiyorum

Ya hak ya hak

Ben hak diyorum

Gece kısalıyor

Ben hülyalanıyor

Ruhum kendini avutan hayallerin elinde tutsak

Soruyor 

Ben neredeyim?

Çarşamba, Eylül 14, 2022

Birleşik

Nasıl gülümserim bu dünyada

Sessizliğim böyle çetinken

Derledim dertlerimi, üzüntüler dört bir yandan

Öğrendim galiba böyle inanmayı


Güvenelim biz de birbirimize

Fırtınalar koparmadan, hiç öyle kıpırdamadan

Günah olur göstermek affedilişleri

Sır yurdunu bilmeyenlere


Korkucudur uzaklar

Anlamlar sessiz

Ama kükreyişi yalnızlığın

Büyüdükçe büyüyor kalemlerin ıstırabında


Sezgim aşıyor bedenimi

Sarılır mı böyle hayranlığa

Ellerinden uçmak isteyen bir kelebeğe

Ne isim verirler


Bağlanmışız sırlı bir sitayişle

Kendimizle durmadan savaştığımız

Yenilmek de nasıl da ustalaştık

Yaşadığımız yeter de artar diye

İz bıraktığım yerlerde


Birleşmiştir ruhlar hiç eksilmez

Masallar okundukça büyütürüm derdimi

Nasıl ki demirci ateşinde dövüyor demiri

İşte öyle yapıyorum kendimi

Perşembe, Eylül 08, 2022

Tut

Mehlika'nın elleri tutuyor beni uçurumlardan

Geceleri ve yalnızlıkları sevdiren bir övünçle

Mavi dalgaların içinde yüzen solgun yüzüm

Gençliğimi diriltiyor bir eylül akşamında

Bir hava tutturmuşum dilimde

Kanuniden kalma muhteşem bir hüzüne

Beni sonsuzluk perişan eder ey Mehlika!

Bırakma toprağa düşen cemreleri

Hem her daim körpedir bu yüreğim

Yağmurlu günlerin hatırına ayırma gözlerini

Süzülüp geldiğin pınarlardan

Sürgün edildiğim yerlerin yüreğinde bunca sır neden?

Tut ellerini kendiliğimin

Tut kalbimden

Tut beni yalnızlığımdan