Salı, Ağustos 25, 2015

Yola Bakanlar

Kamyonlar arı kovanları taşır
Kahveler boşalır
Baş başa otururdum kendimle
-Burada maalesef kavun yok-
Dondurma istesem Hüsamettin Abi'den
Karışık mı diye sorardı hemen
Karışık abi karışık, aklım gibi
Hem ne kadar dondurma
"e bir lira"
-boş kahvede yankı-
Çok ucuz değil mi be!
Burada en pahalı şey bu kadar, hayata tutunmak hariç
Ağzımda buz tanecikleri
Kulağımda cırcır böceği
Uzansam su akan arklara
Uzansam anneannemden kalan somyaya
Dalmak ne kolay olurdu
Hele hayallere
Ben dalmasına dalarım da hayallere
-üç yıldızlı dalgıcım hayallere-
Hiç çıkamadığım için hayallerim yokmuş gibi davranırım
-Hem balık ne bilsin suyu değil mi?-
Üç beş kelime tekrar eden kendimi unuturum
Boş kahve, dondurma, hayat, pahalılık ve yokluk
Bulutlar, su sesleri, yaşlı bir amca ve okey taşları...