Geceler çok uzun bazen
Düşünceler çok dağınık
Kadim yalnızlığa yok bir ilaç
Bu böyle sürüp gidecek
Belli
Hayat, kendi anlamlarına
katlandığın kadar hayat
Hepsi epi bu topu kadar
Belli
Bu kara delik, bu girdap
öyle ki indikçe derine
daha da derinleşiyor
Yıktıkça duvarlarımı daha da dikleşiyor
Belli
Gecenin en demlenmiş zamanı
Bir "hoş geldin hüzün" dediğim vakittir
Kalbim, ağrım, biten gecem, büyüyen karanlığım
Sensin
**************************
Hayata dair ne diyebilirsin diye sorarlarsa, dönüp dolaşıp yurdum da onlara ismet özel'den sesleneceğim: Toparlanın! Gitmiyoruz.
Perşembe, Ekim 27, 2016
Gece
Kendi kalabalığına hapsolmuş, toplumsal yalnızlığa mahkum...
Salı, Ekim 04, 2016
Güne Dair Notlar
Güne Dair Notlar Üzerine;
****************
Her yağmurun bir anlatışı bir de anlayışı vardır
Söz alınmış gözlerin, damlalara yağışı vardır
Muhabbetle ısınan ibriklerin, kurnalarda yok oluşu vardır
Utanmadan söylenen sözlerin, hakikate koşuşu vardır
Anlatıştan anlayışa, yağıştan yok oluşa
Islanmış boynu bükük gülün yakarışı vardır
*****************
Ne sandın sanki
Güzele emanet
Kargaya bekiçilik
-Nasıl olsa 200 yıl yaşıyorlar-
Kendine ihanet
Farkına varmadan yokuşlardan aşağı koşmak
Düşerim kork, kanar her yerim
Kollarım, ayaklarım, gönlüm
*****************
****************
Her yağmurun bir anlatışı bir de anlayışı vardır
Söz alınmış gözlerin, damlalara yağışı vardır
Muhabbetle ısınan ibriklerin, kurnalarda yok oluşu vardır
Utanmadan söylenen sözlerin, hakikate koşuşu vardır
Anlatıştan anlayışa, yağıştan yok oluşa
Islanmış boynu bükük gülün yakarışı vardır
*****************
Ne sandın sanki
Güzele emanet
Kargaya bekiçilik
-Nasıl olsa 200 yıl yaşıyorlar-
Kendine ihanet
Farkına varmadan yokuşlardan aşağı koşmak
Düşerim kork, kanar her yerim
Kollarım, ayaklarım, gönlüm
*****************
Kendi kalabalığına hapsolmuş, toplumsal yalnızlığa mahkum...
Pazar, Ekim 02, 2016
Uzaktaki Korkak
Ne kadar mı korkak?
Sigarayı ciğerlerine çekemeyecek
Bileklerinde metalin soğukluğunu
Hissedemeyecek kadar
Esasen bazen sıkışıp kaldığında alo diyemeyecek kadar
Ne kadar mı uzak?
Ulaşmak için coğrafyaları aşıp
Kar, yağmur ve fırtınalara dokunmak
Kalbindeki iklim değişikliklerini
Ruhuna değdirecek kadar
Kendi kalabalığına hapsolmuş, toplumsal yalnızlığa mahkum...
Mahpus
Mahzenlerde sevmek, mahzenini sevmek
Karanlık ile meşk edip
Karanlık ile meşk edip
Ateş böceklerini dansa kaldırmak
Zaman çizgisini aşar gibi
Parmak kaldıran öğrencilikten, parmaklıklar arkasına
taşınmak
Talihi makus, ışık hasreti bağırda,
Çağırsa dahi duyan olmayacak
Kaderin bu çelmesi diyecek kendi kendine
Yüzü gözü kan içinde, gerçekliği kavrayacak
Kendi kalabalığına hapsolmuş, toplumsal yalnızlığa mahkum...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)